maandag 25 oktober 2010

Bitmesin bu ruya


Sacmalik gibi gelecek belki de. Kac gundur eve geliyorum ve onun dizlerinde yatiyorum. Ve dusunmeye basliyorum bu masal ne zaman bitecek? Bu huzurlu guzel yasam nasil bozulacak? Bu sorular geciyor aklimdan devamli. Bu kadar guzel olamaz hersey, her an bozulabilir. Bu yasananlar gercek mi, ben bu kadar mutlumuyum sahi? Bir insan, bir cümle bozacak herseyi diye cok korkuyorum. Sanki bu kadar mutlu olmak ve herseyin yolunda gitmesi reel degilmis gibi geliyor. Neden acaba? Herkesin hayatinda her zaman hep birseyler ters mi gidecek. Hep mutlu olan insanlar yok mudur? Hayatinin uzun bir kismini mutlu geciren insan yok mudur? Hep birseylerden sikayet ederek mi gecmeli hayat. Birseylerin telasinda mi gecmeli? Hayat sevgilim dizlerinde huzurlu bir sekilde gecirmek sonsuza dek surmez mi?

dinsdag 12 oktober 2010

Etrafinizdaki kaltaklara dikkat!

Bu kadin milletinin birbirlerinin kuyusuna kazma cabasini hic anlamamisimdir! Nedir bu laf sokmalar kalabaligin icinde? Ne gerek var arkadasin bir cantayi alacagim dedigi zaman ondan once gidip almanin? Erkekler daima diger cinsiyete karsi tedbirli olurlar ve birlik olurlar. Biz ne yapiyoruz? Birbirmizin kuyusunu kaziyoruz ve sevgilisini elinden almaya calisiyoruz. Nasil bir genlerimiz vardir nasil bir kiskanc yaratiklariz artik. Bu yuzden de zaten kariyerimizde cok basarili olamiyoruz. Diger kadinlar yerinizi kapmak istiyor ve zaten yarismak zorunda oldugunuz dolu erkek varken etrafnizda.

Son zamanlarda sevgilimin etrafinda les kargalari gibi dolasiyorlardi. Fark ediyordum ama kimseyi inandiramiyordum. Hep laf sokmaya calismalar rezil etmeye calismalar. Birsey soyleyince cevap vermeyip yokmus gibi davranmalar burama kadar gelmisti (elimle kafamin ustunu isaret ediyorum). Bir gun birine laf atayim diye dusundum, bakalim ne karsilik verecek. Meger bu kisi bana karsi o kadar doluymus ki, attigim oltaya hemen geliverdi. Bir laf sokmaya calismalar ortaya konusmalar ama belli yani bana soyluyor. Beni kotulemeye calisiyor tabi herkesin icinde. Ben de altinda kalirmiyim onceden dusunmustum ne soyleyecegimi (evet biz kadinlar detaylari dusunuruz). Soyleyecegimi soyledim sinirlendi karpuz gibi kipkirmizi oldu hirsindan. Ortadan ikiye catlayacak hale geldi, ipe sapa gelmeyen iddialarda bulundu kendini kurtarmak icin ama daha cok yerin dibine batti. Kadinlara karsi hemcinsim diye hep yumusak olmaya calistim ama sonunda icimdeki cadiyi cikardi kaltaklar!

woensdag 6 oktober 2010

Inanin bana etrafinizdaki kadinlar da böyle

Son zamanlarda benim Viggo asiri derece iyi davraniyor bana. Bensiz hicbiryere gitmiyor. Alisveris yapiyor, odayi temizliyor. Biriyle icmeye gidecegi zaman bile bana soruyor. Adam 180 derece dondu. Nedenini birturlu anlayamiyorum. Iki gun oncesinde beni sallamayan istedigiyle istedigini yapan insan iken simdi pesimde her dakika. Bu da hos degil benim acimdan. Gay erkek arkadas gibi ya da bir aksesuar gibi yanimda her dakka. Bunaldim cidden nasil anlatayim simdi? Bana 'sen de ne istiyorsun anlamadik' diyebilirsiniz. Ben daha adamin neden boyle dondugunu anlamiyorum. Soruyorum ama kacamak cevaplar veriyor. Ben sahsen kotu birsey yaptigini (baska biriyle beraber olma) ama bana soylemedigini sonradan pisman olup o yuzden gotumden ayrilmadigini tahmin ediyorum. Bu tahminler yuzunden icim icimi yiyor. Calisirken falan aklim hep orda. Ne yapti acaba diye dusunup duruyorum. Su erkekler kadinlara nasil davranmanin ortasini bi bulamadilar! Bana delirmis bu diyebilirsiniz ama bu sekil dusunmek kadinlar icin normal. Butun kadinlar boyle dusunur. Etrafinizdakiler bile, kendimizi kandirmayalim.

maandag 27 september 2010

Yapma diyorum yapiyor etme diyorum ediyor!

Ben bu iliskiye neden basladim diye ara ara soruyorum kendime. Tam bir iskence degil de nedir? Bir iki kiz var bunun etrafinda gezen. Hani size de tanidik gelir insanin gotunden ayrilmayan tipler ve iliskinizi bozmaya calisan karaktersizler. Bu iki kiz beni hic sallamiyor ve bazen konusurken resmen bana cevap vermiyorlar. Birsey soyledim mi tutup kafasini baskasina cevirip baskasiyla konusmaya devam ediyor. Ister istemez ben bu kizlara gicik oluyorum. Zaten sevgilimin gotunden ayrilmiyorlar ve ayni zamanda bana da kotu davraniyorlar. Insan bu duruma sinir olmaz mi? Kiskanclik mi oluyor simdi bu? Kiskanclik kisilik bozuklugudur derler, varsin oyle olsun. Ne yapayim yahu? Bu duruma gicik olmayan insan tanimiyorum ben.
Bu kiz gecen tutmus sen benim Viggo (benim pic) ile arkadas olmami istemiyorsun ve bizi kiskaniyorsun demez mi yuzume karsi! Iyice sinirlerimi tepeme cikardi.

Ben bu adama sunu yapma bunu etme dedim mi hic dinlemez. Bu kiz hakkinda nasil hissettigimi anlatsam o da bir ise yaramaz. Nasil anlatmam lazim? Erkek okuyucular yardimci olurlar ise sevinirim.

Sinir olmamak elimden gelmiyor ki. Iki de bir bulusup biryerle gidip birseyler iciyorlar isten sonra ve bulusacagini onceden bana soyleme geregi de duymuyormus. Bunlari ogrenince ikisini de bogasim geliyor. Benim de istedigimle istedigim zaman bulusabilecegimi ve bunu soylememe gerek olmadigini soyleyip kesip atiyor. Benim bu durumdan hoslanmadigimi soyleyince de yuzyuze bulustugum her insana onem vermiyorum diyor. Niye bulusuyorsun o zaman be adam? Hic takmadigin sallamadigin bir insanla niye bulusuyorsun? Resimdeki Penelope ablamiz gibi aglatiyor beni sinirden!

vrijdag 24 september 2010

Sevgilin icin arkadasinla arani bozmali mi bozmamali mi?

Dun aksam disari ciktik onunla ve arkadaslariyla. Malum Hollanda da persembe gun gece hayati renkli olur. Derken bunun sapik is arkadasi kafayi buldu ve bana sarkmaya basladi. Bugun gittim o picin yanina ve dedim sen dun aksam bunlari bunlari yaptin. Adam ozur dilemedigi gibi bi de ters davrandi. Cok sinirlendim ve durumu bugun sevgilim olacak olan insana anlattim. "Aranizda olanlari bana anlatma, ikiniz halledin" demez mi! Ben bunun gibisini hic gormedim. Insan sevgilisine arka cikar. Tamam Hollandalisin kiskanc falan olmuyorsunuz da, insan sevgilisinin uzulmesini ister mi? Ustelik arkadasi bir yanlis yaptiysa ve bunu kime yaparsa yapsin "arkadas sen neapiyorsun kendine gel"demesi lazim!

dinsdag 21 september 2010

Izmirli sevgilim

Hollandaya gelmeden once arkadasim ile 2 haftaligina izmire tatile gittik. Gunduz gec saate kadar yatma, kalkinca da ogleden sonra deniz kiyisinda yatma fasli yapiyorduk. Geceleri ise sabaha kadar turist cocuklarla dans ediyoruk, icki desen kusana kadar tuketiyorduk. Tabi bu tempoya kim dayanir, hem de benim gibi bunyesi zayif olan birisi icin hic de uygun degil. 3. gun sonra ertesi gun bir terleme bir kusma vucudumun heryerinden isyan canlari calmakta. Bir sonraki gun iki genc ile bulusacaktik ve iptal etmek zorunda kaldik. Hasta masta kalktim arkadasla iki ihtiyar turist gibi deniz kenarinda yuruyoruz. Derken arkamizda yuruyen gencler dikkatimizi cekti. Bir arkamizda bir onumuzde yuruyorlardi yarim saattir. Derken laf atildi ve erkek delisi arkadasim atladi tabi hemen. Ben hastayim zaten leyla gibiyim erkek merkek gormuyor gozum. Bir de öyle bir bakimsiz haldeyim ki, o halde kimseyle tanisamam. Saclar karismis makyajsiz ve agzimin kenari kabarmis haldeyim.

Gecenin ilerleyen saatlerinde bir yere oturduk sohbet ettik. Tabi öncesinde otele gidip kendime bir ceki duzen verdim. Sonra laf lafi acti ve ilginc kisilikler oldugu farkettim. Derken bunlar izmirli olduklari icin bizi daha iyi daha buyuk ve daha eglenceli mekanlara goturduler. Dans ederken cocugun eli devamli belime gidiyordu ve ben ilk basta cok rahatsiz olmustum. Derken goz goze geldik ve ben icimde birseyler hissettim. “Yarabbim bu nasil bir cift yesil gozdur?” “Elmas gibi parliyor ve ayni zamanda bana bakiyor.” Orda aniden carpildim cocuga. Tatilimiz bitene kadar sabahlara kadar hep onunla vakit gecirdim. Bazen deniz kiyisinda kaliyorduk otele gitmek istemiyorduk.

Derken ayrilik vakti geldi catti. Ikimizde ayrilmak istemiyorduk gozlerimizden belli idi. Cocuk dedi ben seni birakmam arada bir ziyaretine gelirim uzak olsak bile surdurmek istiyorum dedi. Ben istanbulda yasiyorum o vakitler ama Hollandaya okumaya gitmek istedigimi daha soylemedim bile. Yeni tanistigim insan butun hayat hikayemi anlatayim mi yani? Istanbula geri dondum gitmek icin islemlerimi yaptiriyorum bir yandan da bavul topluyorum ama bu cocuk sms ustune sms atiyo. Bi de o kadar sirinki kimsenin kalbi dayanamaz bu mesajlara. Agustos ayinda gidecegim ve hazirandayiz, bu tutup gelmez mi istanbula. Neymis Istanbula tasinacakmis ve is bulacakmis bilmem ne. Ben hala soyleyemedim gidecegimi belki gitmem falan diye dusundum ama o kadar da ugrasmistim bu okula girmek icin simdi vazgecemezdim.

Uzun zamandir bir arkadasinin yaninda kaldi ve Istanbulda cok guzel ve heyecanli vakit gecirdim onunla. En sonunda is bulmustu bu Istanbulda, garsonluk isi. Ben yapma etme olmuyor boyle dememe ragmen dinlemedi. Izmire geri dondu Istanbula tasinmak icin ve islerini halletmek icin. O donunce ben birden kendime geldim. “Noluyoruz Vicky? “dedim kendime…“iki ay once tanistigin bir insan icin gelecegini neden tehlikeye atiyorsun? O kadar ugrastin bu okula kabul edilmek icin.” Birden tadilde tanistigim ve iki aydir benim icin Istanbulda bulunan adam gozume yabanci gibi geldi. Sanki benim hicbirseyimmis gibi hissettim. Hollandaya giderken de arayip sormadim ve bir mesaj dahi birakmadim. Oylece habersiz gittim.

Iki ay sonra bir mail dustu posta kutuma. Beni unutmak icin neler yaptigini anlatiyordu ve benim neden boyle habersiz gittigimi anlayamadigini. Benim hakkimda artik hicbirsey hissetmedigini falan yazmis….Gecenlerde facebookda gordum evlenmis ve kendisi gibi yesil gozlu sarisin biriyle beraber artik. Kiskanmadim degil yani dogruyu soylemem gerekirse.

Ara sira dusunuyorum bizden birseyler olurmuydu diye. Keske ikimize bir sans verseydim diye dusunuyorum. Mutlu mu degil mi bilmiyorum ama resimde mutlu gorunuyordu. Sanki benden daha mutlu ve benden daha iyi birini bulmus gibi hissettim. Simdiki sevgilim onun yaninda tam bir magara adami. Kadina nasil davranacagini ogrenememis. Yani simdiki sevgilim bana izmirli sevgilimin degerini ogretti ve yaptiklarimdan utandim yillar sonra.

La blog!

Su anda dunyanin en pic insaniyla beraberim. Bunu niye yapiyorum inan kendim de bilmiyorum. 4 senedir beraber olusumuzdan olabilir mi? O kadar uzun oldu alistim diye mi vazgecemiyorum ondan? Bu ne bicim ezik bir duygudur. Adamdan nefret ediyorum ama terk edemiyorum. Belki de birseyler bitmemistir ha, ne dersin blog? Arada sirada yaptigi kucuk suprizler hosuma gidiyor hala. Birden yelkenleri suya indiriveriyorum. Ama o yaptigi kucuk suprizler o buyuk sacmaliklari orter mi? Hala birlikte olmamizin sebebi cinsellik de olabilir. Huyundan suyundan davranisindan memnun degilim her zaman ama yatakta iyidir. Belki de bunu kaybetmek istemiyor olabilir miyim blog?

Bu arada adama kizip sacimi onunu kestiriverdim aynen Penelope baci gibi. Ben bu adama sinirlenip kendime iyi seyler yapiyorum.


Aylar once attigim ilk yazinin basligi ne sacmaymis! Edebi acidan zengin gorunmeye calismisim, hic basarili olamamisim.

woensdag 28 juli 2010

Söz Uçar Yazı Kalır

Arkadaslarla ve de psikologumla yeterince konusamadigimi hissedip bir blog açmaya karar verdim. Zaten bu karari takip ettigim bloglari okuyup oradan gaz aldim.
Kisacasi kendimi tanitayim. Yaklasik 5 senedir Hollanda da yasiyorum. Ilk basta sadece okumaya diye gelmistim ama bizimki ile tanisinca burada kaldim. Mikrobiyoloji okudum ve su an isimi yapmaktayim. Bir laboratuvarda görev yapiyorum. Hayatta herkes gibi benim de bir çok sorunum var, is, ask, arkadas, gibi icimden gelenleri buraya aktarma geregi duydugum için boyle bir yer actim. Bu da ilk yazim olsun.